Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
_Sessiz-Gemi-Yahya-Kemal-Beyatli> ==> Devamını Oku
|
Zamir: İsim olmadıkları halde ismin yerine kullanılan sözcüklere ve eklere zamir denir.
* Zamirler isim soylu sözcüklerdir.
* İsim çekim eklerini alabilirler.
* Tekil ve çoğul şekilleri vardır.
* Anlamdan ziyade görev yönü ağır basar.
Zamirler iki grupta değerlendirilir.
Âdem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yedirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sâdık yârim kara topraktır
(Aşık Veysel Şatıroğlu)
A. Sözcük Halindeki Zamirler
1. Şahıs Zamirleri: İnsanların yerine kullanılan ben, sen, o, biz, siz, onlar, bu, şu, o, bunlar gibi sözcüklerdir. Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar gibi sözcükler insanlar yerine başka varlıkların yerlerine kullanı ==> Devamını Oku
|
Varlıkların durumumu, özelliklerini, biçimi, sayısını, yerini değişik yollarla bildiren sözcüklere sıfat (önad) denir.
* Sıfatlar çekim eki almazlar.
* Mutlaka bir isimle beraber kullanılırlar.
* İsmin önünde bulunmak zorundadır.
Sıfatlar ikiye ayrılır.
1. Niteleme Sıfatı: Varlıkların, rengini, biçimini, özelliklerini belirten sözcüklere niteleme sıfatı denir. İsme sorulan "nasıl" sorusunun cevabıdır.
2. Belirtme Sıfatları: Varlıkların yerini, sayısını, belli belirsiz veya soru yoluyla bildiren sözcükere nitelem sıfatı denir. Belirtme sıfatları dört çeşittir.
a. İşaret Sıfatları: Varlıkların yerini işaret yoluyla belirten sözcüklere işaret sıfatı denir. İşaret sıfatı olarak bu, şu, o, öteki, beriki gibi sözcükleri kullanılır. ==> Devamını Oku
|
Dede Korkut Hikayeleri, destan döneminden halk hikayeciliğine geçiş dönemi eseridir.
Dede Korkut Hikayeleri 15-16. yy'da yazıya geçirilmiştir. Kimin tarafından yazıya geçirildiği belli değildir.
Eserin asıl adı "Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzhan (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı)"dır.
Müslüman Oğuzların hayatını anlatır.
1 önsöz, 12 hikayeden meydana gelir.
Öykü içinde öyküler vardır, yani iç içe öyküler vardır.
Eserde olağanüstü ve gerçek kahraman ve olaylar bir arada verilmiştir.
Eserdeki Dede Korkut meçhul bir halk ozanıdır. ==> Devamını Oku
|
12. yy'da Ahmet Yesevi yazılmış didaktik (öğretici) ve manzum bir eserdir.
Divanı Hikmet adlı eseri bizzat Ahmet Yesevi yazmamıştır. Tarikat üyelerinden Şaban Durmuş Ahmet Yesevi'nin görüşlerini kitap halinde getirmiştir.
Hikmet, hoş, hayırlı anlamına gelmektedir.
Eserdeki her bir dörtlüğe hikmet adı verilmiştir.
Yesevi tarikatının kurucusu olan Ahmet Yeservi bu eserinde tarikata ait bilgiler, Peygamberimizin hayatını ve mucizelerini anlatır.
Eserde Allah aşkı ve Peygamber sevgisi işlenmiştir.
Türk edebiyatındaki ilk tasavvufi eserdir.
Anadolu'da Ahmet Yesevi'den sonra kurulan pek çok tarikata kaynaklık yapmıştır.
==> Devamını Oku
|